biryaziatolyesi
Bir Arayışın Hikayesi
Özgün Yazı Köşem EDİTÖRDEN | |||||||
Bir genç neden intahar eder | 17. Yaş Sendromu | Sofrada Birlikte Uyumak | Mektup | ||||
Ölümden korkmak | Beyaz Melek | Kendinle Tanış | Sanal Dostluk Anlatısı | ||||
Düdük Sırası | Hangisi Öldürür | Bir Arayışın Hikayesi | Farkındayım | ||||
2012 Özet | Baba ma | Böylemi Olacaktı | Bkm Expres | ||||
Güvenilir insan olmak | |||||||
Özgün Yazı Köşem EDİTÖRDEN | |||||||
''Yoktan da vardan da ötede bir ''Var'' vardır''
![]() Bir Arayışın Hikayesi Yüreği kıpır kıpır fakat bir o kadar da huzursuzdu delikanlının, gözleri her an yağmaya hazır bir bulut gibi ve düşünceleri de özenle bağlanmış bir kördüğüm; etrafını saran onca insanın arasında yalnız ve kulaklarında yankılanan onca kahkahanın arasında hüzünlü. Yaşadıklarından zevk almayan ve asi, bir o kadar da yorgun ve kabullenmiş; sonbaharda rüzgarla savrulan ve nereye gittiğinin bilmeyen sararmış yapraklar gibi... Yine kendisiyle baş başa kaldığı bir gün '' Nedir bu hayatın anlamı ? '' diye sordu kendine. O huzursuz yürek, sonu aydınlık bir yol arıyordu belki de; eksik olan birşeyler vardı hayatında. Sonra birden gözleri parladı, beyninde yer etmiş o kördüğümü çözmeye çalışıyordu. Yüreğinde ve beyninde kopan fırtınaları dindirmek istiyordu artık, sükunete ermek, huzur bulmak istiyordu, tutunacak bir dal arıyordu savruk kalbi. Hayatın anlamını sormuştu kendine, bir şeylerin eksik olduğunu düşünmüştü hayatında. Bu eksiklikti belki de hayatına anlam katacak şey.... Onun için sonunda bulacağını bilmediği bir arayış hikayesi başlamıştı artık. Arayış içinde olan her insanın yaptığı gibi o da uzaklardan, kendisine gizemli görünenden başlamıştı bu arayış öyküsüne; kendisini nasıl bir sonun beklediğinden habersiz... Sabah gün ağarırken, ufuktan tüm ihtişamıyladoğan kızıl güneşe dikti gözlerini. O ne muhteşem bir güzellikti öyle; hem yürekleri ve bedenleri ısıtıyor hemde bilinmeyenleri gün yüzüne çıkarıyor, karanlığı aydınlatıyordu. Tüm gün bunu düşündü. Düşücelere öylesine dalmıştı ki güneşin battığını bile fark etmedi; aslında kendi karanlığıydıdalıp gittiği. Sonra bir ara kafasını kaldırıp baktığında geceye teslim olan güneşi gördü. Hayır, hayır aradığı şey bu olamazdı... Düşünce deryasında boğuluyordu. Hayatın içinde arıyordu hayatın anlamını; hayatın içinde gözle görülüp elle tutulabilir birşeymiş gibi arıyordu hayatın anlamını ve sonsuz kudret sahibhini. Sokaktan gelen sesle irkildi sıyrıldı yine düşüncelerinden. Buğulu camdan dışarı baktı, bir satıcı ve etrafına toplanmış bir kalabalık. Satın almak istedikleri şeylerin bedelini ödemeye hazır, eli cebinde bir kalabalık. Acaba dedi, acaba herşeye gücü yeten para mıydı ? Sonra geçmişi bir film şeridi gibi geçti gözlerinin önünden. Cebindeki parayla satın alamadığı şeyler geldi aklına; sevgi geldi, huzur geldi,inanç geldi. İşte şu andada cebindeki para, hayatınınanlamını, dört elle sarılıp inanmak istediği şeyi bulmasına yetmiyordu. Bu da olamazdı sonsuz kudret. Gecenin huzur veren bir o kadar da ürkütücü sessizliğinde, yağmur damlalarının ruhunun derinliklerineişleyen sesi eşliğinde düşünmeye devam etti. Gözleri kapanmaya başlamıştı yavaş yavaş. Günün ilk ışıklarıyla açmıştı gözlerini ve artık gün gecenin kollarına bırakmıştı kendini. Karanlık mıydı insana uyuma ihtiyacını hissettiren ? İşte o anda bir ışık yandı beyninde ve kalbinde. Neydi bu kusursuz işleyen düzenin ve hatta kainatın sırrı ? Emin olduğu tek şey vardı, bitip tükenen, doğup batan birşey olamazdı bu sırra kadir olan. Sonunda bulmuştu hayatın anlamını, bu kusursuz düzenin yaratıcısıydı sonsuz kudret sahibi. Yarattıklarına her türlü nimeti cömertce sunan. Varlık sahibiydi onun aradığı; bu muhteşem düzenin eşşis ve tek sahibi.... O husuzsuz yürek artık yerini sakin ve dingin bir kalbe bırakmıştı. Bir kurt gibi içini kemiren, kördüğüm olan düşünceleri çözülmüştü artık. Attığı her adımın, söylediği her sözünbir anlamı vardı artık. Tek başına olduğu, en çaresiz zamanlarında bile yanı başında bir dostu vardı. Sonbahar rüzgarıyla nereye savrulduğunu bilmeyenkuru bir yaprak değildi; çorak kalbine can suyu düşmüştü, ilk baharda meyve vermeye hazır bir tomurcukdu artık. Yüreği sükunete ermiş bir kuldu... Ve o günden sonra delikanlı her şeyi kendi özünde aradı, her arayış hikayesinde önce özüne döndü. Çünkü kudret sahibinin yansımasıydı kendi özü ve onda aradığı her şeyi bulabileceğini biliyordu artık.... |
|||||||
Özgün Yazı Köşem EDİTÖRDEN | |||||||
Bir genç neden intahar eder | 17. Yaş Sendromu | Sofrada Birlikte Uyumak | Mektup | ||||
Güvenilir insan olmak | Beyaz Melek | Kendinle Tanış | Sanal Dostluk Anlatısı | ||||
Düdük Sırası | Hangisi Öldürür | Bir Arayışın Hikayesi | Farkındayım | ||||
2012 Özet | Baba ma | Böylemi Olacaktı | Bkm Expres | ||||
Ölümden korkmak | |||||||
Özgün Yazı Köşem EDİTÖRDEN |
Bu sayfa hakkında yorum ekle: