biryaziatolyesi
Düdük sırası
Özgün Yazı Köşem EDİTÖRDEN | |||||||
Bir genç neden intahar eder | 17. Yaş Sendromu | Sofrada Birlikte Uyumak | Mektup | ||||
Ölümden korkmak | Beyaz Melek | Kendinle Tanış | Sanal Dostluk Anlatısı | ||||
Düdük Sırası | Hangisi Öldürür | Bir Arayışın Hikayesi | Farkındayım | ||||
2012 Özet | Baba ma | Böylemi Olacaktı | Bkm Expres | ||||
Güvenilir insan olmak | |||||||
Özgün Yazı Köşem EDİTÖRDEN | |||||||
DÜDÜK SIRASI
![]() Toprağı değerli kılan şey nedir diye hiç düşündünüz mü ? Teknoloji ve şehirleşmenin artmasıyla birlikte yeni yatırım alanlarına duyulan ihtiyaç artması mı, eğlence, tatil, konaklama vb. ihtiyaçlarınkarşılanması için gerekli olduğundan mı, yoksa verimi, kalitesi veya zengin kaynaklara sahip olması mıdır toprakları değerli kılan. Her neyse, evet hepsi ve bunlardan başka saymadığımızbir çok şey de sorumuza cevap hükmünde olabilir. Cevaplarımız bunlar ise ki öyle olduğu aşikar, yeraltı kaynaklarının azalması, şehirleşmenin artması vs. yüzünden gitgidetopraklarının değerlerinin artıyor olmasını kavrayabilir ve bundan sonra da artacak olması sonucunu çıkarabiliriz. Peki değer nedir ?Değeri nasıl tarif ederiz ? Üzerinde o ülkenin sahip oldeuğu milli, kültürel vb. simge veya sahişlarınresminin bulunduğu kağıt parçaları ile mi ? yüzyıllar öncesindenkoca imparator cevabı bildiğini zannederek haykırıyor; '' para para para. '' Ve eğer paraysa topraklar git gide değerleniyor mu ? Toprak, usta şairin de dediği gibi '' eğer uğrunda ölen varsa vatandır.'' Vatan ise bir milletindir ve oradaki herkesindir. Bunu en iyi bilenlerden biri de hiç şüphesiz II. Abdülhamit Han idi. Evet, o büyük insan, 20. yüzyılın başlarında Yahudi Theodor Herzl'in Filistin civarındatoprak satın alma isteğini, bir karış bile toprak satılmayacağını bu vatanın kendisinin olmadığınıbu toprakların milletin malı olduğunu, şehit kanıyla alınan bu toprakların yine şehit kanıyla sulanmadan verilemeyeceğini söyleyerek reddetmesi başta Herzl olmak üzere parayla satın alınabileceğini düşünenlerin hayasız yüzlerine adeta şamar vuruyor. Efendimiz (s.a.v) '' Haya imandandır'' buyuruyor. Eyvah! Yine gelecekler o zaman. Yine hayasız yüzlerini gösterecek, yine isteyecekler. Gelmeseler keşke, geldiklerinde giden taraf biz olacağız. Çünkü bu sefer onları geri çevirecek birisi olmayacak karşılarında ve olmadı da... Geldiler... Burada bir düşünelim asıl utanmasız hayasız olan sadece onlarmı ? Gelenler mi? Efendimiz (s.a.v. ) 'nin de dediği gibi onlarda zaten böyle bir his yok. Yalnız değiller, onlar gibi hayasız olan başkaları da vatan toprağını, şehit kanını parayla satan ve parayı bunlara tercih edenlerdir. Şehit kanıyla alınan topraklar parayla satıldı. Tekrar sormadan edemeyeceğim topraklar git gide değerleniyor mu ? Evet, sattık sonra karşılığında ne mi aldık; yoksulluk ve beraberinde açlık. Çok geçmedibir daha geldiler. bıraktıkları şey aynıydı, sadece öncekinden daha fazlaydı. Yetmedi dilimize de girdiler. '' Parayı veren düdüğü çalar '' dediler, dedirttiler. Böylelikle yaptıkları şeye kılıf buldular. Güç paradaydı, zaten düdüğü parayı veren çalıyordu. Şimdi de boynumuzu eğdik düdük sıramızı bekliyoruz. Ne sırası ya! Sırayla değil parayla o da. İşimiz çok zor... Bekliyoruz.... |
|||||||
Özgün Yazı Köşem EDİTÖRDEN | |||||||
Bir genç neden intahar eder | 17. Yaş Sendromu | Sofrada Birlikte Uyumak | Mektup | ||||
Güvenilir insan olmak | Beyaz Melek | Kendinle Tanış | Sanal Dostluk Anlatısı | ||||
Düdük Sırası | Hangisi Öldürür | Bir Arayışın Hikayesi | Farkındayım | ||||
2012 Özet | Baba ma | Böylemi Olacaktı | Bkm Expres | ||||
Ölümden korkmak | |||||||
Özgün Yazı Köşem EDİTÖRDEN |
Bu sayfa hakkında yorum ekle: