
Bu kızı yeniden büğütmeliyim.
Değirmenlerde öğütmeliyim.
Kor ateşlerde yürütmeliyim.
Farkındayım..
Farkındayım...
Ne kadar güzel yazmış sevgili Sezen AKSU bu şarkısında insanların kendi
ruh hallerinin farkında olmasını.Hiç aklınıza geliyormu acaba kendime
dışardan baksam ne görebileceğim...? Zaman zaman, düşünüyorumda
insanlar, çevresindeki menfaatlere yenik düşüp psikoloji bozukuğu yaşıya
biliyorlar. Bunun bir çok sebepleri vardır, bu sebepleri saymaya kalkışırsam
sanırım sitemizin 1 gb lik alanını doldurabilirim .Fakat bizler bütün bu olanlara
rağmen çevremizdeki menfaat düşkünleri insanlarla yaşamak zorunda hissediyoruz,
kendimizi.Onlar çevremizle bütünleşmiş. Etrafımızdaki kişilerin kalplerine demir atmış,
sadece olan biteni izleyen hiçbirşey yapmayan varlıklar. Öğle gün oluyorki bu gibi kişiler
yüzünden bizlerde farkında bile olmadan olan biteni izliyoruz.Oysaki bu flimin başrolünü
onlar deyil bizler oynuyoruz.Onların menfaatlerini kullanmalarına bizler musade ediyoruz.
Dedim ya bizlerde izliyoruz.Etrafınıza bakın kaç tane kalbi temiz saf ve art niyeti olmayan
birilerini bulacaksınız. Bence bir elin parmak sayısını bile geçmiyecektir.Artık herkez o
kadar çok kurnaz ve açki ? (bu durum bizleri böğle yapmak zorunda)En yakınlarımızı ve
hatta kendimizi onlardan alıkoyamıyoruz...
PEKİ YA KORKU...
Menfaat düşkünü insanlardan herkes korkar,korkmalıda. Menfaatine düşkün bir insanın
yapabileceklerini bi düşünün.Öğleki bu dünyayı bile hükümdarı olabilecek isteklere kadar
çıkabilir.Gerçekten menfaatine düşkün biri her türlü kötülüğü,acımasızlığı,acizliği,savaşı,
elde etme isteği,sahiplenme isteği ve çok daha fazlasını hedeflerse, ve bizlerde buna musade edersek.
İnanınki hedefine çok rahat bir şekilde kazanacaktır.Sonuç olarak üzülen biz iyi niyetli insanlar,
yaralanan,acı çeken psikolojik sorunlar yaşayan bizler olurken.Onlar keyif içinde kahvelerini
yudumluyor olacaklardır...Buda bizi yalnızlığa,insanlardan soğumaya güvenmemeye ve
korkmaya mesüliyet olacaktır.
PEKİ BİZ FARKINDAMIYIZ....
Menfaat uğruna bütün olabilecekleri bilmemize rağmen biz bu gibi kişilerin kimler olduğu
hakkında onların etrafmızda ve kimler olduğunun farkındamıyız... Yoksa farkındayız ama elimiz
kolumuz bağlı bir şekildemi duruyoruz. Hoş onlar bizim zaten elimizi kolumuzu bağlamadan
menfaatlerini elde edemezler. Bunun gibi insanlar hayatdan huzur bekleyen insanlardan çok
daha fazla huzurludurlar.Aslında kimi zaman menfaatlerine düşkün insanlar bizler oluyoruz.
Egolarımız için menfatlerimiz için yapamıyacağımız birşey yoktur. İnsanoğlunun yaratılışında
damarlarında kanında vardır egoluk.Ego en kötü özgüven hilebazıdır. Egodan daha kötüsünü hayal
bile edemeyiz. Çünkü onu göremessiniz, ve en büyük felaketde yerini almasıdır. Sorun egonun
bakıcağınız son yerde saklanıyor olmasıdır. Kendi içinizde
Düşüncelerini sizin düşünceleriniz gibi gösteriyor, gerçek duygularınız gibi hisseddiriyor ,sizde o
olduğunu sanıyorsunuz. Egolarını koruma ihtiyacı duyan insanlar, sınır tanımazlar. Yalan söğler,hile
yapar, çalar ve öldürür. Ego sınırları dediğimiz alanı korumak için herşeyi yaparlar. İnsanlar mahkum
olduklarını bilmez. Bunun ego olduğunu bilmezler. Aradaki farkı asla anlamazlar. Başta aklın kendi
ötesinde bişey olduğunu kabullenmek zordur. Bu kişinin ötesinde birşeydir, daha deyerlidir. Ve gerçeği
yorumlamada kapasitesi daha fazladır. Bence ego dini anlamda şeytan olarak kabul görür. Ve tabi kimse
egonun ne kadar zeki olduğunu anlamaz. Çünkü şeytanı yarattığı için suçu başkasına atmayı seçerler. Bu
hayali dış düşmanı yaratmada çoğu zaman gerçek düşmanlar yaratırız. Bu ego içinde gerçek bir tehtitdir.
Ama aynı zamanda yaradılışındada vardır. Kafanızdaki ses size ne söğlerse söğlesin.Dış düşman diye
birşey yoktur. Bu düşman algısı bize düşman olarak yansıyan, egonun yansımasıdır.Bu açıdan bakarsak
yaratdığımız yüzlerce dış düşmanı aslında kendimizin yarattığını görürüz. En büyük düşman kendi algımız
kendi cehaletimiz kendi egomuzdur...
|