biryaziatolyesi
Güler Yüzlü Kazanç
GÜLER YÜZLÜ KAZANÇİnsan mutlu olmak ister. Mutlu olmak , muttlu görmek... Tebessüm,mutluluktur.Tebessüm eden de mutludur,onu gören de...
Güler yüzlü olmamız için ekstra güzelliklere ve farklılıklara ihtiyacımız yok habuki.Üzerimizde mevcut olan güzellikleri,nimetleri fark etmemiz ve farkında olarak yaşamamız bizi kendiliğinden tebessüme sevk edecektir. Bu sevkle beraber ,fark etmenin refahı bizi bugüne kadarki somurtuşumuza bin hayret ettirecektir.
Bu konu, gün içinde bir çok insanla muhatap olan esnafımız,ticaretler alakadar kişiler ve maddi kazanç elde edebilecek için mesai harcayan insanlarımızla alakalı. Gülümsemenin fiziki ve ruhi faydalarına ,birde ticari faydalarına eklemeye alışalım.
Bir çin atasözü şöğle der ''Güler yüzlü olmayan bir kimse dükkan açmamalıdır.''
Satış ve pazarlama eğitimlerinde satış elemanlarına müsteriye güler yüz gösterilmesi gerektiği öğretilir. '' Satıcı güler yüzlü olmak zorundadır '' prensibini aşılanır. Çünkü kimse yüzü sirke satandan mal almaz.Sağlam el sıkışması ,gülümseme, iyi göz teması ticaretle uğraşan insanlar için çok muhimdir.Bunlar,yakınlık kurma becerilerinin geliştirilmesinde profesyonel eğitimcilerin iş yönetimi,pazarlama ve satış uzmanlar yetiştirmede verdikleri derslerin başına gelir.
Bu günün insanı, satın alırken çok seçiçi davranıyor.Satış esnasında rakipleri geride bırakarak müşterinizi kzanmak artık daha üst düzeyde beceri ve bilgi istiyorken, güler yüzlülüğümüzü sattığımız ürünler gibi rafa kaldırmanın alemi ne ? Zeki olan satıcı, güler yüz göstermeyi bilendir....
ARICI MİSALİ...
Vaktiyle iki arkadaş arıcılık yapıyorlar, ürettikleri balıda aynı pzara götürüp satıyorlarmış. Bunlarda birinin balı gayet tatlı,görünüşü de güzel olduğu halde fazla satamıyor,gelen müşteriler hep arkadaşına geliyor,onun balını satın alıyorlamış.Onun da buna canı sıkılıyor,bu müşterilerin durumuna bir türlü anlam veremiyormuş. Daha fazla dayanamamış , bir gün arkadaşına sormuş:
Arkadaş, ikimizde aynı yerde bal satıyoruz, müşteriler hep sana geliyor. Benim balım daha güzel olduğu halde bir türlü satamıyorum, senin kalitesiz balın daha çok satılıyor, bunun sebebi nedir.
Arkadaşı şöğle cevap vermiş ,
Evet, doğru söğlüyorsun, senin balın daha güzel,daha kaliteli,ama yüzün turşu satıyor. Balının güzel olması yeterli değil, yüzününde güleç olması gerekiyor.Gelen müşterileri benim gibi güler yüzle karşılamıyorsun,onlar benim güler yüzüme , tatlı dilime geliyorlar.
Evet, öğle insanlar vardırki mallları güzel de olsa , yüzleri turşu sattığı için mallarına müşteri bulamaz, ticari hayatta başarılı olamazlar...
GÖREVLERİ GÜLÜMSEMEK OLAN MESLEK SAHİPLERİ
Host ve hostesler
Müşteri hizmetleri çalışanları
Satış elemanları
Garsonlar
Resepsiyon görevlileri
Esnaflar
Halkla ilişkiler çalışanları
Kamu çalışanları
Bayan kuaförleri ve berberler
Konumuz itibariyle bu listeyi şimdilik bu kada tutuyoruz. Yoksa listenin en başına anne ve babaları koyarak, bütün insanlığı eklememiz gerek. Şoförlerden ,öğretmenlere,esnaflara kadar hepimiz tebessüm görevlisiyiz.
Dünya ne üç günlük ne de üç saniyeliktir.Dün geçmiş, yarının garantisini ise kimse veremiyor. Haddi zatında hayat, yaşadığımız andır. Yapabileceğimizi yaptığımız ve akabinde hesabını vereceğimiz bir hayat...
Görevi gülümsemek olan kimseleri sıraladıktan sonra, bir misalle konuya aydınlık getirelim..
HASTANELERİMİZDE TEBESSÜM
Bir hastanenin plastik cerrahi bölümünde, orta yaşlı iki doktor çalışıyordu. Yaşadıkları şehir, bir sanayi şehriydi ve bu yüzden de onlara başvuranlar, genellikle yaralı insanlardı. Bir yıl sonra hastaneye çok genç bir doktor geldi. Delikanlı, her işin altından kalkıyordu. Üstelik de hiç şikayet etmeden... Eski doktorlar, daha kıdemli olmalarının verdiği avantajla, zamanla ağır işleri genç adama yıkmaya ve hanımlarla ilgilenmeye başladılar.
Bazen bir parmağı veya eli kopan ya da ağır yanıklarla hastaneye getirilen zavallılarla uğraşmak, genç doktoru perişan ediyordu. Ama kalbini dolduran insan sevgisi, herşeyin üstündeydi. Bu zaman zarfı içerisinde ilgilendiği ve yakından alakadar olduğu kimselerin hayır dualarını almıyorda değildi..
Genç doktoru yakından tanıyanlar, bu yüke nasıl dayandığına hayret ediyorlardı. Böğle ağır bir tempoda çalışmak, düpedüz intahardı. Fakat onları en çok şaşırtan husus, doktorun yüzünden eksik olmayan tebessümdü. En ağır hastalar bile durumlarının kötü olmadığını müjdeleyen o güzel tebessüme moral bulur ve daha kısa sürede iyileşirdi.
Genç doktora duyulan büyük ilgi, diğer iki doktorun dikkatini çekmişti. Onlar için bu durumda gülümsemek mümkün değildi. Ayakta durmak bile mucize sayılırdı.
Bir genç doktora giderek bu işin sırrını öğrenmek istediler. Genç adam , herşeyi bir bir anlattı. Esasında diğer iki doktor haklıydı. Çünkü genç doktorda gülümsemeyi unutmuştu. Hemde hastaneye ilk geldiği gün...Ama yine aynı güler yüzle ; '' Hastaların, o tebessüme ne kadar ihtiyaç duyduklarını iyi biliyorum efendim '' dedi. Bu yüzden ,dudak kenarlarıma estetik yaptırdım.
Bu sayfa hakkında yorum ekle:
Bugün 20 ziyaretçi (27 klik) kişi burdaydı!