biryaziatolyesi
Lise Birli Tüm Kader Ortaklarıma
Lise
Lise birli tüm kader ortaklarıma.....
Bir gemideyim. Çocuğum ve mutluyum. Büyük gemide bir kamaradayım ve dışarı çıkıyorum. Bir pencere, küçük bir pencere var sadece, dışarı bakmak için.Dört duvar arasında oyunlar kuruyor ve bıkmadan oynuyorum. Her şey mükemmel, deniz durgun ve sakince gidiyoruz. En azından ben sakin gittiğimizi zannediyorum. Düşünmüyorum nereye gideceğimizi; zihnimde sorun yok, soru işaretleri yok, endişe, telaş yok.Ve büyüyorum ve büyüdükçe dışarı bakan pencere genişliyor. Netleşiyor görüntüler. Sakin deniz hareketleniyor ve ben sormaya başlıyorum kendime. nereye gidiyoruz biz, diye. Cevap bulamıyorum. Soru işaretleri artıyor, artık oyuncaklarımla oynamıyorum, yanımda insan istiyorum. Sıkılıyorum ve sürekli düşünüyorum, sorular sorup duruyorum kendime.
Bir günbir adam geliyor, çıkarıyor beni kamaramdan ve benim yerime küçük bir kız koyuyor odama. Dışarısı korkutuyor, bir çok insan, gürültü var. Ve sarsılıyoruz durmadan, ayakta durmak çok güç. Deniz içeriden hissedildiği gibi durgun değil. Fırtınalar kopuyor. Her şimşek çakışında korkuyorum, oyuncaklarımı ve odamı özlüyorum. Artık dışardayım. Küçüklüğüme sorunsuz çocukluğumailk dakikadan itibaren hasret kalıyorum. Beni dışarı çıkaranadam kalın sesiyle, '' Yelkenlerle ilgileneceksin, tek görevin bu. Ama düşmek yok. Düşenler bir daha ayağa kalkamazlar. Başlayabilirsin. '' diyor. Ben çıkar çıkmaz görev vermelerine şaşırıyorum. Gemi sarsılıyor ve ben düşmemek için tutunuyorum. N e yapıcağını bilemez halde tutunuyorum karanlığa ve ilerliyoruz....
Zaman geçiyor. Gemide tutunduğum her şey dostum oluyor. Ve yelkenlerle boğuşmaya devam ediyorum. Sarsıntı durmuyor. Bir hayli vakit geçmesine rağmen hayla düşmemekte direniyorum. Her geçen gün görevler, sorumluluklar, sorular artıyor, yürümek zorlaşıyor. Ama ben pes etmiyorum. Pes edenler düşüyor ve denizin dibini boyluyorlar.
Hikayeyi ölümüme kadar devam ettirebilirim. Geminin benim için olan son durağına kadar.... Sonunu şimdibilemiyorum. gemiden ileri bakıldığındakoca bir karanlık ve bir şey gözükmüyor. Her baktığımda ürperiyorum. Karanlık, güneşin bir gün doğacağınıunutturacak gibi oluyor bazen ama ben unutmayacağım...
.....İlköğretim tatlı bir rüya gibi geçmişti. Halbuki biz çok istiyorduk sekizinci sınıfın başında liseli olmayı, Liseli olunca ne olacaksa artık, liseli olmanın, büyümenin pek meraklısıolmuştuk. Bilmiyorduk bu kadar zor olduğunu. Bizlere kamaramızdan çıkar çıkmaz görev görev vereceklerini tahmin dahi edemiyorduk. Ne bekliyorduk bilmiyorum. Liseli olunca elimize ne geçti ? Büyüdük ama okulun en küçükleriyiz. Büyüdük ve sorumluluk arttı. Gün geçtikçede artıyor... Ve gemi sarsılmaktanbıkmayacak. Bizi düşürmek içinelinden gelen tüm çabayı gösterecek....
Bu sayfa hakkında yorum ekle: